Kameranın Arkasındaki Hikaye
Yolda ve doğada olmak bana her zaman özgür olduğumu hissettirdi. Yaratıcının sonsuz büyüklüğünü ve yarattığı binbir güzelliği, doğadayken daha iyi gözlemleyebilme fırsatını yakaladım.
Renkler, canlılar, kainatın olağanüstü güzelliğini ve büyüklüğünü dokunabildiğim ve hissedebildiğim her şeyin en derininde yaşamak, detaylarda kaybolmak, sorguladığım her şeyin cevabını yerinde almak bana aidiyet duygusunu sonuna kadar hissettirdi…
Hikayenin bir parçası olmayı, teknik detaylarda kaybolmadan doğrudan görüneni yakalamayı istedim hep. Çocukluğumdan beri kameraya ve bilgisayara olan merakımı, heyacanımı ilk günkü yoğunluğuyla yaşıyor ve sizlere en iyi şekilde aktarmaya çalışıyorum.
Hikâyelerin İzinde Bir Yolculuk
Çocukluğumdan bugüne uzanan yolculuğumda, babamın yönetmen olması sayesinde sayısız çekim ortamında bulundum. Kamera arkasındaki dünyayı keşfetmek, farklı hayatlara dokunmak ve insanların hikâyelerine tanıklık etmek beni her zaman heyecanlandırdı.
Bu meslek, bana sadece kamera ve bilgisayarlarla ilgili teknik bilgiyi değil, aynı zamanda insanlarla kurulan samimi bağların, kültürel mirasın ve yaşamın içindeki gerçek hikâyelerin ne denli kıymetli olduğunu öğretti. Yeni yerler keşfetmek, insanların inançlarını, geleneklerini ve yaşantılarını tüm doğallığıyla gözlemleyebilmek benim için tarifsiz bir deneyim oldu. Aslında beni en çok büyüleyen şey, bu hikâyeleri tüm gerçekliğiyle kayıt altına almak ve gelecek kuşaklara ve çocuğuma miras bırakmak.
Hazırladığımız filmler, benim için yalnızca görsellerden ibaret değil; bu toprakların ruhunu, insanlarının misafirperverliğini ve kültürel zenginliğini yansıtan canlı birer arşiv. Coğrafyamız o kadar değerli ki, bu değerleri gelecek kuşaklara aktarmak en büyük sorumluluğumuz. Dijital çağda, bizler artık bu mirası sadece anlatmakla kalmıyor, görsel belgelerle kalıcı hale getiriyoruz.
Çocukluğumdan itibaren edindiğim deneyimlerden yola çıkarak prodüksiyon dünyasında kendime uzun bir yol çizdim. Nereye varacağımı tam olarak bilmiyorum ama anı yaşamayı, her yeni projede yepyeni şeyler keşfetmeyi seviyorum.
Gittiğim yerleri en doğal haliyle çekmek ve insanların evlerine, köylerine zamansız misafir olmak muhteşem bir şey. Bazen en ücra köyde bir ablamız sofradaki son lokmasını bizimle paylaşırken, bazen de dağ başında misafir olduğumuz için kesilen bir kuzuyla karşılaşıyorum. Bu sofralarda ikramın azı ya da çoğu olmaz; burada yalnızca karnımız değil, ruhumuz da doyuyor. Büyük şehirlerde artık unutulmaya yüz tutmuş bu gelenekler, köylerde ve kasabalarda hâlâ yaşıyor.
Gezmek, keşfetmek ve gözlemlemek, ufkumu her zaman genişletti. Spora olan ilgim üretken bakış açımı besledi. Tüm bunlar, benim üretkenliğimi şekillendiren, dünyaya olan bakış açımı belirleyen unsurlar oldu.Bugün yaptığım iş, sadece bir meslek değil; benim ruhumu besleyen, beni ben yapan bir yaşam biçimi. Çektiğim her kare, anlattığım her hikâye, aslında bu coğrafyanın bir parçasını geleceğe taşıyan birer iz. Ve ben bu izleri en iyi şekilde bırakabilmek için tutkuyla üretmeye devam ediyorum.